14 Ekim 2007 Pazar

Aşılardan benim başıma gelenler

İlk köpeğimiz Efe’nin hikayesini okursanız aşıların da üzerinde rol oynadığını düşündüğüm ölümünün bizi ne kadar etkilediğini görebilirsiniz. İlk kurt köpeğimiz Efe henüz 1.5 aylıkken aldığımızda zaten kanlı ishalden kurtulmuş, oldukça hassas, çekingen bir köpekti. Efe’yi kaybetmemizde geçirdiği çeşitli rahatsızlıklar için aldığı antibiyotiklerin, kuru mamalarla beslenmesinin (ne kadar en kaliteli Premium mama versek de) ve bağışıklığını kuvvetlendirmek yerine zorlayan ve yoran aşıların rol oynadığını düşünüyorum.

Aşı sonucu oluşan şişlikler

Genellikle veteriner hekimlerin aşı yapılınca oluşan şişlikler için söyledikleri şey “Aşı tabii vücut normal bir reaksiyon veriyor, geçer” şeklindedir. Yurt dışında okuyan ve çalışan veteriner hekim arkadaşlarım hayvan hastanelerinde her zaman bu reaksiyonun aşıya olan tepki dışında iğne deriye girerken yüzeydeki mikrop ve bakterilerin deri altına enjekte olmalarından kaynaklandığını da söylüyorlar. Bunu önlemek için her zaman alkollü pamuk ile ilk önce aşı yapılacak yüzeyi sildiklerini, alkolün uçması için 30sn bekleyip sonra iğneyi yaptıklarını anlatmışlardı. Tabii bunu anlattığım çoğu veteriner hekim nedense bunu vakit kaybı olarak görmüş, hatta “kısa tüylüler tamam da uzun tüylülere yapılmaz” gibi komik yorumlar yapanlar bile olmuştu. Bize aşı yapılırken ne kadar yüzey temizliğine dikkat ediliyorsa hayvanlar için de veteriner hekimlerimizin aynı özeni göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok: