5 Mayıs 2014 Pazartesi

Anneler günü yaklaşırken, anne hayvanları da düşünelim

Bir süredir Hayvan Özgürlüğü Çevirileri blogunu takip ediyorum. Dünyada tüm yabani, vahşi, evcil ve çiftlik hayvanlarının yaşama haklarını destekleyen bir blog. Her türün sağlıklı olmak için kendi beslenmesine uygun bir şekilde yaşaması gerekli. İnsanlar ise kendi ağız tatlarına göre yaşamaları ve sağlıklı olmaları için gerekli olanların çok dışında zevk için hayvanları sömürüyor ve bunun uğruna dünyanın ekolojik dengesini yokediyor.

Bir anneler günü yaklaşırken, anne hayvanların yaşadığı üzüntülerin farkına varmak ve aklımıza ben ne yapabilirim soruları serpiştirmek istiyorum. Cevaplar her yerde. İçinizden gelen bir şeyi bile iyilik adına yapmanız ufak bile olsa dünyamız ve hayvanlar için büyük bir adım olabilir. Bu adımın vejetaryen/vegan beslenme olması dileklerimle.

Bir anneler günü kutlaması

(Gary Smith'den Hayvan Özgürlüğü Çevirisidir.)

Bugün dünyanın her yerindeki anneleri – bizi doğuran kadınları ve bize toplumun dürüst üyeleri olmamızı öğreten kadınları onore ediyoruz. Çoğumuzun annelerimizle ve  çocukluğumuzla  ilgili güzel anıları var, saçlarımızın bizi teskin eder şekilde okşanması, hasta olup da yatakta yattığımız o zamanlar ve annelerimizin sırf bizim için pişirdiği nice yemek… hepsi aklımızda.

Ama dünyanın her yerinde milyarlarca anne var ki onlar anneler gününü kutlamıyorlar. Aslında bu anneler Anneler Günü’nde yas tutuyorlar. Anneler günü onlara kendilerinden neyin çalındığını hatırlatıyor. Sözünü ettiğim anneler; yemek, giysi, evcil hayvan üretimi, eğlence sektörü ve laboratuarlardaki deneylerde kullanılan milyarlarca anne hayvan; bu hayvanlar yavrularının nerede olduğunu bilmiyor, yaşıyor mu onu da bilmiyorlar.

Süt sığırlarının yavruları her sene onlardan alınıyor. Çoğu ineğin kısacık ömrü içerisinde beş ya da altı yavrusu oluyor. Dişiler anneleri gibi korkunç bir kadere mahkûm oluyor, erkek yavrular ise küçücük bölmelerde kısacık hayatlar sürüyor ve sonunda dana eti olmaları için öldürülüyorlar.

Tavukların civcivleri onlardan alınıyor. Erkek civcivler canlı canlı  gömülüyor ya da plastik çöp tenekelerinde boğularak ölüyorlar. Onların hayatlarının insanlar için hiç bir anlamı yok. Ama anneleri için onlar hiç anlamsız değiller.

Evcil köpek yavrusu yetiştirme merkezleri yas tutan annelerle dolu. Bu hayvanlar yavrulama makineleri olmak için esir edilmişler, tek kıymetleri  sürekli yavru köpek üretmek.

Dirikesim endüstrisi de yas tutan annelerle dolu. İster laboratuarlar için yetiştirilsin, isterse daha yavruyken doğada annelerinden alınmış olsun;  beagle, primat, fare, sıçan, kedi bütün anneler yas tutuyor.

Yarış atları da taylarını özlüyorlar. Yabandaki filler sirkler ve hayvanat bahçelerinde sergilenmek için kendilerinden çalınan yavruları için yas tutuyorlar. Kaplanlar ve aslanlar, yunuslar, tazılar, bu hayvanların hepsi yavrularını insanların eğlence sektörü adına kaybettikleri için yas tutuyorlar.

İnekler, koyunlar, ipekböcekleri..hepsi moda adına kaybettikleri yavruları için yas tutuyor.

Bu yüzden annelerimizi hayatlarımıza getirdikleri neşe ve kıvanç için onore ederken aynı zamanda insanın damak tadı, geleneği ve keyfi için yavruları esir edilen, işkence gören ve nihayetinde  öldürülen milyarlarca anne için de acı çekiyor ve yas tutuyoruz.

Eğer bugün gerçekten anneler gününü kutlamak istiyorsanız, vegan olarak yaşamayı seçin.  Annelerinizi milyarlarca hayvanı ve onların yavrularını onore ederek onurlandırın. Vegan olmak  bugün ve her gün acı çekip yas tutan bütün annelerin acılarını hem kabul eder hem de onlara destek olur.


Kaynak: http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/05/05/bir-anneler-gunu-kutlamasi-2/






 


1 yorum:

http://cansuzumba.blogspot.com.tr/ dedi ki...

Güzel bir yaklaşım olmuş.