2 Temmuz 2012 Pazartesi

Petek Kitamura'dan köpeği Taro'ya veda mektubu


Hayvan sevgisi sınır tanımıyor. Köpeğini denizler ötesine ta Japonya'ya taşıyan ve mutluluk içinde büyüten sevgili Petek Kitamura'dan duygu dolu bir mektup gelince gözlerim doldu. Kendi köpeğimle yaşadıklarım aklıma geldi. Sizinle mektubunu paylaşmak için izin verdi, Taro ile resmini gönderdi. Türkiye'de Reiki'yi kitapları ve grubuyla yaygınlaştıran sevgili Petek Kitamura'ya yazısı için çok teşekkür ederken Taro'ya öte alemde huzur diliyorum.

*******************************************************************
Canım Taro’m, güzeller güzeli köpeğim,

Seni İpek’e sorumluluk duygusu gelişsin diye, 3 aylıkken almıştım, 15-16 sene falan önce idi herhalde. O zaman küçücüktün, şişmanlıktan karnın yere değiyordu, o kadar tatlı idin ki, seni hepimiz çok sevdik, evin 3. çocuğu oldun hemen, güzel olduğun kadar iyi huylu ve sevgi dolu idin. İpek Master için Kanada’ya giderken benimle beraber Japonya’ya geldin, uzun ve zor bir yolculuktu, 1 aydan fazla karantinada beklettiler seni. Tek tesellimiz odan çok güzeldi, önünde küçücük bahçesi bile vardı, gerçi gecelik fiatı bizim kaldığımız oteller kadardı nerede ise, ama senin için her şey feda idi, bizim ailenin bir ferdi idin, bizden farkın yoktu.

Bir süre sonra Japonya’daki ev ve bahçe sana küçük gelmeye başladı, 45 kiloyu geçmiştin, koşup oynaman gerekiyordu, ben uzun süreler Türkiye’de kalınca veterinerde kalmaktan fazla hoşlanmıyordun, bütün gün çalıştığım için de evde hep yalnızdın, kafes içinde tekrar saatlerce uçman ve benimle gidip gelmen imkansızdı. Komşumuz kardeşinin Fuji dağı eteklerinde büyük bir çiftliği olduğunu orada kalırsan serbestçe gezip oynayabileceğini, hafta sonları seni görebileceğimizi söyledi. Çiftliğe gittik, senin de hoşuna gitti, dağlarda özgürce gezebilecek, arkadaşlar edinebilecektin. Küçük buzağılarla beraber uyuyordun, çiftlik sahibi arkadaşımızla gün boyu dağ bayır geziyordun. Tek sıkıntımız özlemdi, hafta sonları sana geldiğimizde gözlerimizle konuşurduk, özlem giderirdik.

Bana ayrı bir düşkünlüğün vardı, gece uyurken sabaha kadar yatak odasının kapısında gözünü kırpmadan beklerdin, sana oraya girme izni yoktu, arada Yuichi odaya girebiliyor da sen giremiyorsun diye kızar, kapının önünü pisletirdin, o zaman bile sana kızamazdım, kıskançlıktan yaptığını bilirdim. Bir keresinde onu karnından çok kötü ısırdın, hastanede sana kötülük yapmasınlar, adın ısıran köpeğe çıkmasın diye senin ısırdığını söyleyemedik bile. Beni bölüşmekten hoşlanmazdın, birisi yanıma otursa hemen gelir araya girer, kocaman gövdenle onu iterdin.

Seni tasma ile gezdirmek hoşuma gitmezdi, sanki hürriyetini elinden alıyormuşum gibi gelirdi, birgün gezerken birden yola fırladın ve bir taksi sana çarptı, sen can havli ile koşup kaçtın, ben peşinden Taro diye bağırmaya, ağlamaya başladım, çevredeki evlerden çıktılar, Taro burada çok kullanılan bir erkek ismidir, bizim Ahmet, Mehmet gibi, çocuğuma bir şey oldu zannetmişler, köpeğim dedim, onlar içinde köpek çok önemli, seni yakalayıp hep beraber doktora gittik, filmlerin çekildi, tahlillerin yapıldı, çok büyük ve sağlam kemikli olduğun için hiçbir yerine hiçbir şey olmamış. Yuichi o sırada iş yerinde bir toplantıda imiş, haberi alınca toplantıyı hemen kesti ve o da acil veterinere koştu, seni hepimiz gibi o da çok sevmişti.

Bu sefer Japonya’ya geldiğimde hafta sonu Taro’ya gideyim diye planlar yapıyordum ancak, komşu yüz yüze söyleyemediği için kapıya bir mektup bırakmış ve senin öldüğünü yazmış, ben kanji okuyamadığımdan anlamadım Yuichi gözleri yaşararak çok zor söyledi bana. Son yıllarda iyice yaşlanmıştı, sıcak hava onu perişan ediyordu, geçen yazı da çok zor geçirmişti. Yuichi ve İpek’in yanında bir şey söylemedim, sessizce dinledim, ama gece yalnız kalıp yatağa yatınca gözyaşlarım sel oldu, onu ne kadar çok sevdiğimi daha iyi anladım. Tek tesellim ölüm yeni bir başlangıç, o eskiyen bedenini bırakmak zorunda idi, yenisini alıp gene aramıza gelecek, ne zaman kim bilir, ama gelecek… Ben tekrar onunla karşılaşır mıyım, karşılaşırsam o ruhu tanır mıyım bilmem…

Taro’m gittiğin yerde mutlu, huzurlu ol, sen bunu hak ediyorsun, çok iyi bir köpektin, seni çok sevdim ve seviyorum.

Petek

Hiç yorum yok: