İlk köpeğimi 6 aylık bir yavruyken kaybedince ikinci
köpeğimi alırken nasıl en iyi seçimi yaparım araştırdım. Size aşağıda sağlıklı
yavru köpek seçiminde belirlediğim kriterleri belirtmek istiyorum.
1. Yavrunun hastalık geçmişi: Yavru köpek daha
öncesinde herhangi bir köpek hastalığı geçirmemiş olmalı. (eğer bizim ilk yavru
gibi kanlı ishal geçirmiş ve tedavi olmuşsa bunu bilerek alın, bağışıklığı
zayıf ve pek çok antibiyotik yemiş, baştan sağlığı içten çökertilmiş olabilir,
olası yan etki hastalıklarına karşı maddi manevi hazır olunmalı)
2. Sosyal iletişim geçmişi: Sosyal eğitim alması
açısından en az 4 ay anne ile kalmış ve anne sütü emmiş olmalı. (Anne köpekler
ufak ısırıklarla yavrularına sosyal ve bedensel iletişimi öğretirler) Çocuklar,
diğer hayvanlar ve insanlarla bu süre zarfında olumlu etkileşimler yaşamış
olmalı, ses/ışık/cisimler/hareket konusunda korkutucu deneyimler yaşamamış
olmalı, olumsuz deneyimleri var mı diye sorunuz.
3. Toptancılara güvenmeyin: Köpeğin anne ve babası bizzat
görülmeli, varsa geçirdikleri ciddi hastalıklar bilinmeli (Sağlıklı olmalılar,
kalça çıkığı vb. sorunlar yaşamamış olmalılar) Hayvan satan toptancılardan
kaçınınız. Hayvan fuarı organizasyonu deneyimlerinde Eminönü’nde bizzat torba
çantalar içinde istiflenip getirilmiş minik yavrular görmüştüm.
4. İlaç ve aşı kullanımı: Bağışıklığına ilaç,
antibiyotik, pire damlası, aşı vb. ile kimyasal müdahale yapılmamış olması önemli.
Melez ırklar anne babadan her iki tarafın olumlu özelliklerini alabildiği için
genelde daha sağlıklı oluyor. Bağışıklığı doğal yollardan desteklenmeli.
5. Beslenmesi: Doğumdan itibaren anne sütü ve
sonrasında çiğ beslenme olmalı. Etobur hayvanlar için en iyisinin yine et ve
kemik olduğunu söyleyen pek çok yabancı veteriner hekim var. Kuru mama yemiş
bile olsa damağı halen çiğ besinleri tercih edebilir. Kuru mamayı vitaminli
bebek bisküvisi gibi düşünebilirsiniz, içeriğindeki kimyasallar ve katkılardan
dolayı bebeklerin yeni gelişen sindirim sistemini ve bağışıklığını zorlar. Her
canlı kendi bedenine uygun beslenmelidir. Etobursa et, otobursa ot, tahıl sindirime
uygun değildir!
6. Cinsi ve seceresi: Yavrunun seceresi yarışmalara
girmeyecekseniz pek önemli değil, ancak yavrunun anne ve babasını göremeyenler
için sahte değilse sağlık açısından bir fikir verebilir. Cins seçiminde cinsin
sportif, beslenme, cüsse, eğitim, sağlık özellikleri ve ihtiyaçları kendi
hayatınızla uyulum mu diye bakın. Ör. Enerjisi yüksek olan, günde birkaç saat
serbest alanda koşmaya ihtiyaç duyan bir köpek küçük evler ve dolaştırmaya
zamanı olmayanlar için uygun değildir. Büyük ırklar çok yerken küçük ırklar az
yer beslenme masrafları daha azdır.
7. Barınaklardan sahiplenme: Barınaklardan büyük ve
yavru köpek sahiplenirken köpeğin geçmişi hakkında elde edebileceğiniz tüm
bilgileri sorunuz. Köpeği aldıktan sonra bazı rehabilitasyon ve beslenme
aşamalarından geçirmeniz gerekebilir. Hayvanın ihtiyaçlarını karşılayıp
karşılayamayacağınızı düşünerek sahiplenin. Bazen barınak köpekleri yeni
yavrulardan çok daha kolay aileye adapte olabiliyorlar. Pek çoğu da zaten ilgi
ve sevgiye muhtaç olduklarından harika sorunsuz arkadaşlar oluyorlar.
8. Sahiplenmeden önce iyi bir kaynak kitap edinin. Köpek
veya herhangi bir hayvan edinmeden önce cinsleri, bakımı, eğitimi, sağlığı,
beslenmesi, hastalıkları konusunda detaylı bilgi veren bir kitap edinin, okuyun
sonra hayvanı sahiplenin.
İkinci yavrumuzda ilk 3 maddeyi tutturdum, harika kitaplarım
vardı. Az veya hiç aşı uygulaması ve çiğ beslenme de umarım Türkiye’deki
yetiştiricilerin de zamanla önem verdiği maddeler arasında yer alacak. Bu
linkte çiğ besleyen bir çiftlik var.
İkinci köpeğimi istemesem de yaşam şartlarımızdan dolayı kuru
mama, meyve ve çiğ kemikle besledim. Kedilerimde ise tamamen çiğ beslenmeye
geçebildim. Hiç ciddi bir hastalık geçirmeyen ikinci kurt köpeğim Efe üzüntüden
olmeseydi 10-15 yaşını da rahat rahat aşacaktı. Sonraki blogumda hayatını
anlatacağım.
2 yorum:
Seneye Dalyan a giderken köpek almak istiyoruz. Labrador seçeneğimiz ama bilinmez. Çok yararlı bir yazı oldu, paylaşım için teşekkür ederim.
Gezerek anne Çiğdem
Geç bir yorum oldu ama bir hata dikkatimi çekti. Köpeğin yaklaşık 7-8 haftalıkken annesinden ayrılması en doğru olanıdır. Köpek 4 ah boyunca annesinden süt ememez. Zaten yaklaşık 6 haftalıkken dişlerinin sivrilmesi sonucu anne rahatsız olup hırlamaya başlar. Yaklaşık 8 haftalık olunca da tamamen sütten kesilir zaten. Bir de köpeklerde 3-12 haftalar arası sosyalizasyon dönemidir. Bunun 3-7 arası köpekle 5-12 arası insanla sosyalize olmak şeklindedir. Şayet siz 4 ay boyunca köpeği annesi ve kardeşleri yanında bırakıp sadece küçük uyarılarda bulunursanız, o köpek sizin küçük uyarılarınızı önemsemeyecek, köpekler içinde sosyalize olacaktır. Sizin bahsettiğiniz uyarılar 49 günden önce yapılırsa köpeğin kognetif(bilişsel) yeteneklerini arttırmaya yöneliktir. 49 günden sonra önemli olan uyarılar değil direk sizin hayatınıza girip insan sosyalizasyonunun temellerini öğrenmesidir. Bu sebeple en uygun tarih köpeği eve getirme açısından 49 günlük olduğu tarihtir.
Yorum Gönder